Yaşamımız boyunca vücudumuzda yapım ve yıkım olayları sürekli olarak devam eder. Ortalama otuz yaşına kadar olan süreçte yapım olaylarının hızı, yıkım olaylarından daha yüksektir. Çünkü bu süreçte sadece büyüme devam etmektedir. Ancak insan yaşı otuzu geçmeye başladıktan sonra bu olay tersine dönmeye başlar. Bu süreçte yıkım olayları yapım olaylarından daha fazla olmaktadır. Böylelikle vücutta kalsiyum kaybı da başlar. Önceleri yıkım hızı erkeklerde yavaş iken, kadınlarda menopoz ile bu hız artar. Kemikten geri çekilen kalsiyum, fosfor, potasyum ve azot idrarla dışarı atılmaya başlar.

Kalsiyum kaybı kadınlarda erkeklere oranla daha hızlıdır ve ortalama 70 yaşına gelmiş bir kadının 20 yaşındaki haline göre vücudunda kalan kalsiyum oranı %55-60 iken, bu oran erkeklerde %80 civarında görülmektedir. Kayıpların başladığı bu süreçte kemik ve kaslardaki bu erimeler, yaşlılık döneminde boyda kısalma, kemiklerin dayanıklılıklarında azalma, deri altında bulunan tabakanın incelmesi, dişlerde kayıplar, özellikle bacaklarda eğrilikler ve sırt bölgesinde kamburlaşma gibi sonuçlar meydana gelmektedir. Özellikle düzenli sporun devamlılığı kas ve kemik bütünlüğü açısından önemlidir. İnsan vücudundaki kalsiyumun %99'u iskelette bulunur. Kemiğin gelişimi ve sağlığının korunması için en önemli faktörler, yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alımı, düzenli fiziksel aktiviteler ve kalıtımdır.

Güneş ışınlarında bulunan D vitamini, kalsiyum emilimini artırır ve kalsiyumun kemiklerde depolanmasına yardımcı olur. Bu yüzden insan vücudunun yeteri miktarda güneş ışını görmesi gerekmektedir. Özellikle bebekler her gün cam açıkken yarım saat güneş ışığı alan pencereye çıkartılmalı ve güneş ışınlarının bebeğin tenine teması sağlanmalıdır. Aynı şey yetişkinler için de geçerlidir ki özellikle yaşlılık dönemlerinde bu ihtiyaç vücut direncine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, daha sağlıklı kemiklere ve daha dinç bir vücuda sahip olmak isteyen bir kadın günlük bir bardak şekersiz süt içmelidir. İçilecek olan bu süte şeker koymak yerine bir çay kaşığı bal koymak daha sağlıklı olacaktır.

Yetişkin bir insanın günlük kalsiyum ihtiyacı ortalama 1000-1200 mg iken, 55 yaş üstünde bu değer 800-900 mg'dır. Kadınların hamilelik dönemlerinde günlük kalsiyum ihtiyacı ise 1000 mg civarındadır.

Genç bir birey günde 2 bardak süt, 1 bardak yoğurt ve 1 porsiyonda beyaz peynir tüketmesi durumunda yaklaşık olarak 800-900 mg arasında kalsiyum almış olur, vücudunun kalan kalsiyum ihtiyacını da yemiş olduğu yemeklerle tamamlayabilir.

Kalsiyum, yalnızca kemik sağlığı için değil, aynı zamanda kalp, kas ve sinir fonksiyonları için de hayati bir öneme sahiptir. Kalsiyum eksikliği, osteoporoz gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, her yaş grubundaki bireylerin günlük kalsiyum ihtiyacını karşılaması oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra, D vitamini de kalsiyumun vücutta etkin bir şekilde kullanılabilmesi için gereklidir. D vitamini eksikliği, kalsiyumun kemiklerde yeterince depolanamamasına neden olabilir.

Kalsiyum kaynakları arasında süt ve süt ürünlerinin yanı sıra, yeşil yapraklı sebzeler, badem, somon balığı ve tofu gibi besinler de bulunmaktadır. Ayrıca, bazı kalsiyum takviyeleri de doktor gözetiminde kullanılabilir.

Kısacası, yeterli miktarda kalsiyum ve D vitamini alımı, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmezdir. Dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, kalsiyumun vücutta etkin bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur ve kemik sağlığını korur.